Çevre koruma konusunda gösterdiği özveri ve yenilikçi projeleriyle tanınan bir mühendisin hikayesi, Türkiye'de atık dönüşümünü nasıl değiştirdiğinin önemli bir göstergesi. 1996 yılında Amerika'dan Türkiye'ye dönen bu kadın, daha sürdürülebilir bir gelecek için evsel atıkların doğru bir şekilde değerlendirilmesine yönelik projeler geliştirdi. Tamamen yerel bir bakış açısıyla yürütülen bu çalışmalar, hem çevresel hem de sosyal açıdan önemli bir fark yaratmayı hedefliyor.
Günümüzde, özellikle büyük şehirlerde atık yönetimi büyük bir sorun haline geldi. Her gün binlerce ton evsel atık, doğru bir şekilde işlenmeden doğaya atılmakta ve bu durum çevresel kirlenmeye yol açmaktadır. 1996 yılında Türkiye’ye dönen bu kadın mühendis, evsel atıkların türlerine göre ayrılmasının ve geri dönüştürülmesinin önemini vurgulayarak bu sorunun üstesinden gelmek için çalışmalara başladı. Başlangıçta çeşitli seminerler ve atölye çalışmaları düzenleyerek toplumda farkındalık yaratmayı amaçladı.
Atık yönetimindeki ilk adım, bu atıkların belirli kategorilere ayrılması ve uygun yöntemlerle işlenmesidir. Plastik, metal, cam ve organik atıkların her birinin kendine özgü geri dönüşüm süreçleri bulunmaktadır. Mühendisin geliştirdiği projeler sayesinde, evlerde toplanan bu atıkların nasıl ayrıştırılacağı ve değerlendirileceği konusunda ailelere pratik bilgiler sunulmakta. Özellikle organik atıkların kompost haline getirilmesi, şehirde bitki örtüsünün yeşermesine yardımcı olurken, atıkların doğaya zarar vermeden bertaraf edilmesini sağlamaktadır.
Bu mühendis, sadece bireysel çalışmalarla kalmayarak yerel yönetimlerle işbirliği yaparak geniş çaplı projeler geliştirdi. Belediyelerle birlikte yürüttüğü “Atık Yok, Geri Dönüşüm Var” adlı proje, özellikle okullara yönelik eğitim programları içeriyor. Bu projeyle çocuklara, atıklarının nerelere gittiğini ve nasıl yeniden değerlendirilebileceğini gösteren interaktif eğitimler sunulmakta. Bu tür eğitimler, çocukların daha küçük yaşlarda çevre bilincini kazanmalarına yardımcı olmaktadır.
Ayrıca, yerel halkın da aktif bir şekilde katılımını sağlamak için çeşitli etkinlikler düzenleniyor. “Geri Dönüşüm Festivalleri” adı altında yapılan organizasyonlar, insanları atıklarını doğru bir şekilde yönetmeleri konusunda teşvik ederken aynı zamanda eğlenceli bir deneyim sunuyor. Bu festivallerde, evsel atıkların nasıl geri dönüştürülebileceği ile ilgili yarışmalar, seminerler ve atölyeler düzenleniyor. Amaç, toplumu bilinçlendirmenin yanı sıra birlikte hareket etme duygusunu pekiştirmek.
Kendisi de bir anne olan mühendis, kendi aile yapısında başlattığı bu dönüşüm sürecinin, toplumda yayılmasının önemine dikkat çekmektedir. Evinde çocuklarıyla birlikte atıkları ayrı tutarak, onlara bu bilinci aşılamaktadır. Ayrıca, kompost yaparak atıklardan besin maddesi üretmekte ve bitkilerini bu kompostlarla beslemektedir. Bu sayede, çocuklarına doğanın döngüsünü göstermek ve aynı zamanda onları çevre koruma bilinci ile yetiştirmek hedefleniyor.
Sonuç olarak, Amerika'dan Türkiye'ye döndüğünden beri sürdürülen bu çaba, sadece bir bireyin atıkları dönüştürme çabası değil, aynı zamanda topluma ve çevreye duyulan büyük bir sorumluluktur. Bu mühendis, tüm toplumun atık yönetimi konusunda etkin bir şekilde yer aldığı, bilinçli ve çevreye duyarlı bir yaşam sürdürebileceği bir geleceği hayal ediyor. Onun liderliğindeki projeler, toplumun çevresel sorunlarına dair farkındalığı arttırırken, aynı zamanda sürdürülebilir bir yaşam tarzının benimsenmesine katkı sağlıyor. Bu tür girişimlerin artarak devam etmesi, sadece Türkiye için değil, tüm dünya için en büyük ihtiyaçlardan biri olarak öne çıkmaktadır.