Günümüzde kanser, dünya genelinde en çok korkulan hastalıkların başında gelmektedir. Her yıl milyonlarca insan bu sinsi hastalıkla mücadele etmekte ve ne yazık ki birçok kişi bu mücadelede kaybetmektedir. Peki, kansere yol açan etkenler nelerdir? Kimi zaman bilinçli bir seçimle, kimi zaman ise farkında olmadan yapılan davranışlarla bu hastalığın riski artabilir. Kanser uzmanı Dr. Ayşe Yılmaz, kansere yol açan 5 sinsi şeyi bizlerle paylaştı ve bu maddelerin günlük yaşamda nasıl etki gösterdiğini detaylandırdı.
Yüksek oranda işlenmiş gıda, şeker ve trans yağ içeren beslenme alışkanlıkları, kanser riskini artıran başlıca faktörler arasında yer almaktadır. Özellikle yağlı, tuzlu ve şekerli gıdaların aşırı tüketimi, vücuttaki enflamasyonu artırarak çeşitli kanser türlerinin gelişimine zemin hazırlayabilir. Dr. Yılmaz, 'Yetersiz meyve ve sebze tüketimi, vücudun bağışıklık sistemini zayıflatır ve bu durum, kanser hücrelerinin gelişmesine katkıda bulunabilir,' diyor. Ayrıca, kırmızı et ve işlenmiş et tüketiminin de kolon kanseri ile ilişkili olduğu bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturmak, kanser riskini azaltmanın en etkili yöntemlerinden biridir.
Günümüz yaşam tarzı, giderek daha da hareketsiz hale gelmemize neden oluyor. Uzun saatler boyunca oturarak çalışmak, fiziksel aktivite eksikliğine yol açmakta ve bu durum obeziteye zemin hazırlamaktadır. Obezite, birçok kanser türü için önemli bir risk faktörüdür. Dr. Yılmaz, 'Vücut kitle indeksinin yüksek olması, kanser hücrelerinin gelişimini destekleyen hormonal değişikliklere neden olabilir,' diyor. Düzenli egzersiz yaparak bu riski azaltmak, sağlıklı bir yaşam sürmek için hayati önem taşımaktadır. Haftada en az 150 dakika orta düzeyde fiziksel aktivite yapmanın, genel sağlığı korumak ve kanser riskini azaltmak için yeterli olduğu önerilmektedir.
Kansere yol açan diğer sinsi etkenler arasında sigara ve alkol tüketimi de bulunmaktadır. Sigara içmek, akciğer kanseri başta olmak üzere birçok kanser türünün en önemli sebeplerinden biri olarak kabul edilirken, aşırı alkol tüketimi de karaciğer, ağız, boğaz ve meme kanseri riskini artırmaktadır. Dr. Yılmaz, 'Sigara bırakma yöntemleri ve alkol tüketimini sınırlama, bu tür hastalıkların gelişme riskini önemli ölçüde azaltabilir,' diyor. Bu nedenle, bireylerin bu alışkanlıklardan uzak durması, sağlık açısından büyük önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, kanserle mücadelede dikkat edilmesi gereken pek çok husus bulunmaktadır. Günlük yaşamda maruz kaldığımız bazı alışkanlıklar ve davranışlar, sinsi bir şekilde kanser riskini artırabilir. Düzenli egzersiz yapmak, dengeli beslenmek, sigara ve alkol tüketiminden kaçınmak, sağlığımızı korumak için hayati öneme sahiptir. Dr. Ayşe Yılmaz, 'Unutulmaması gereken en önemli nokta, sağlıklı yaşam tarzı seçimlerinin, kansere karşı en etkili koruma kalkanı olduğu,' şeklinde vurguladı. Kansere neden olabilecek etkenleri tanımak ve bunlardan kaçınarak daha sağlıklı bir yaşam sürmek, herkesin bireysel sorumluluğudur.