Son günlerde Ortadoğu'da yaşanan gelişmeler, bölgedeki siyasi ve askeri denklemlerin ne denli kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Yemen'deki Husiler, yaptıkları açıklamalar ve gerçekleştirdikleri eylemlerle dikkat çekiyor. Son olarak, Husilerin İsrail'in uluslararası alanda en işlek havalimanlarından biri olan Ben Gurion Havalimanı’na yönelik balistik füze saldırısını hedef aldıkları bildirildi. Bu saldırı, hem askeri hem de sivil havacılık açısından ciddi endişelere yol açarken, bölgedeki gerilimleri daha da artırdı.
Husiler, Yemen'deki iç savaşın başlamasından bu yana neredeyse her türlü askeri teknik ve stratejiyi geliştirerek kullandıkları biliniyor. Son yıllardaki balistik füze kapasiteleri, ve drone teknolojilerine yaptıkları yatırımlar, onları bu tür eylemleri gerçekleştirme konusunda daha cesur hale getirdi. Bu bağlamda, Ben Gurion Havalimanı'nın hedef alınması, Husilerin askeri stratejilerinin önemli bir parçası olarak değerlendirilmekte. Uzmanlar, bu tür saldırıların sadece askeri hedefleri değil, aynı zamanda sivil havacılığı da tehdit ettiğini vurguluyor. Uçuş güvenliğinin tehlikeye girmesi, uluslararası uçuşlar ve havacılık endüstrisi açısından derin bir kriz yaratabilir. Bu durum, bölgede ticaretin ve seyahatlerin ne denli etkileneceğini de gözler önüne seriyor.
İsrail, bu tür saldırılara karşı savunma şemsiyesi olarak "Demir Dome" savunma sistemini kullanıyor. Ancak, Ben Gurion Havalimanı gibi kritik altyapılara yönelik balistik füze saldırıları, bu savunma sisteminin etkinliğini sorgulatıyor. Husilerin bu eylemi, bölgedeki ülkelerin yanı sıra uluslararası kamuoyunda da alarma neden oldu. Birçok ülke, saldırıyı kınayarak, bu tür eylemlerin barış ve istikrara katkıda bulunmadığını belirtti. Özellikle ABD'nin bölgede sağladığı uzmanlık ve yardımların, bu tür tehditlerle başa çıkmada ne kadar etkili olup olmayacağı tartışılıyor. Bu durum, muhtemel bir askeri müdahale ya da diplomatik girişim için çeşitli senaryoları da gündeme getiriyor.
Sonuç olarak, Husilerin gerçekleştirdiği bu tür saldırılar, Ortadoğu'daki çatışmaların seyrini değiştirebilir ve yeni bir uluslararası kriz yaratma potansiyeline sahip. Bu tür gelişmeler, tarafların daha fazla askeri güç kullanımına gitmesine ya da diplomasi ile çözüm arayışlarına yönelmesine sebep olabilir. Ancak, gerilimlerin artması durumunda sivil halkın ve sivil havacılığın zarar görme ihtimali, bu durumu daha da kaygı verici hale getiriyor. Dünyanın gözleri şimdi, Husiler'in bir sonraki adımını ve bu duruma verilen uluslararası tepkileri bekliyor.