Son yıllarda artış gösteren kadın cinayetleri, toplumda büyük bir infiale neden olmaya devam ediyor. Maalesef bu korkunç olayların bir yenisi, geçtiğimiz günlerde medyaya yansıdı. İddialara göre, eşi tarafından vahşice katledilen bir kadın, kızıyla birlikte hayatını kaybetti. Olayın ortaya çıkmasının ardından, kadının daha önce “Sonum iyi olmayacak” diyerek çevresine duyduğu korkuyu dile getirdiği öğrenildi. Bu durum, bir kez daha aile içi şiddetin ciddiyetine ve bu konuda yapılması gerekenlerin aciliyetine dikkat çekti.
Olay, geçtiğimiz hafta sonu yaşandı. 35 yaşındaki Zeynep Y., eşi tarafından evlerinde katledildi. Alınan bilgilere göre, Zeynep bir süredir eşiyle sorunlar yaşıyordu. Eşi, zaman zaman şiddet uyguluyordu ve Zeynep, yaşadığı korkuları ailesiyle ve arkadaşlarıyla paylaşıyordu. Zeynep, sık sık “Sonum iyi olmayacak” diyerek çevresini uyarıyordu, ancak hiçbir önlem alınmadı.
Kızının gözleri önünde hayatını kaybeden Zeynep’in trajik hikayesi, Türkiye'de kadınların maruz kaldığı şiddetin ne denli yaygın olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Olayın ardından, kadın arkadaşları Zeynep’in şiddet dolu evliliği hakkında daha önce bilgilendirdiklerini, fakat kadının sürekli eşine karşı özlem duyduğunu belirttiler. Etrafındaki birçok kişi, Zeynep’in yaşadığı sıkıntıları göz ardı etti ve hatta şiddet olaylarını sıradanlaştırdı.
Olayın ardından sosyal medyada büyük bir infial yaşandı. Kullanıcılar, Zeynep’in yaşadığı durumu gerçek zamanlı olarak paylaşarak dikkat çekti. “Her kadın bir Zeynep” etiketi ile birlikte bir kampanya başlatıldı. Bu kampanya, Türkiye'deki kadın cinayetleri ve aile içi şiddet hakkında farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Her gün, kadınlar bu tür olaylarla karşı karşıya geliyor ve hayatlarını kaybediyor. Kullanıcılar, hükümetin daha etkili önlemler alması gerektiğini de vurguluyor. Zeynep’in kızı, bu korkunç olayı yaşamış bir çocuk olarak, şu an ruhsal bir travma yaşıyor ve tedaviye ihtiyaç duyuyor.
Kadın cinayetlerine dikkat çekmek ve bu tür durumların önüne geçmek için ülke çapında çeşitli organizasyonlar ve kadın dernekleri, tepkilerini sürdürmekte. Yine sosyal medya üzerinden başlatılan birçok kampanyada, toplumun bir kesimi, kadınların güvende olması gerektiğini ifade ederek, kamuoyunu bilinçlendirmeyi amaçlıyor. Bu tür destekleyici hareketlerin, benzer olayların önlenmesinde önemli bir rol oynaması bekleniyor.
Son olarak, Zeynep’in hikayesinin, toplumda bir uyanışa neden olacağı, daha çok insanın kadına yönelik şiddet konusunda bilinçlenmesini sağlayacağı umut ediliyor. Her bir kadın, Zeynep ve onun gibi hayatını kaybeden diğer kadınların anısını yaşatmak için mücadele etmeye devam etmeli. Kadınlara yönelik şiddete sıfır tolerans anlayışı benimsenmeli ve her birey, kendi çevresinde bu konularda farkındalık yaratmak adına üzerine düşeni yapmalıdır.