Bağırsak kanseri son yıllarda dünya genelinde önemli bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Özellikle genç yaş gruplarında görülen bu artış, toplum sağlığını tehdit eden önemli bir unsur olarak öne çıkmaktadır. Peki, bağırsak kanseri neden bu kadar yaygınlaşıyor? Genç bireyler neden bu hastalığa karşı daha savunmasız? Bu yazımızda, bağırsak kanserinin artışının sebeplerini ve gençlerdeki risk faktörlerini detaylı bir şekilde ele alacağız.
Bağırsak kanserinin artışında birçok faktör rol oynamaktadır. Öncelikle, modern yaşam tarzının etkileri dikkate alınmalıdır. Fast food tüketimi, işlenmiş gıda alımının artması ve düşük lifli diyetler, bağırsak sağlığını olumsuz etkileyen en önemli etmenlerdir. Ayrıca hareketsiz yaşam tarzı, obezite oranlarının artması ve yeterince fiziksel aktivite yapmamak da risk faktörlerini artırmaktadır. Bunların yanı sıra genetik yatkınlık, aile öyküsü ve kronik hastalıklar gibi tıbbi geçmiş unsurları da bağırsak kanserine yakalanma riskini yükseltmektedir.
Son yapılan araştırmalar, bağırsak kanserinin belirli yaş gruplarında, özellikle 20’li ve 30’lu yaşlarındaki bireylerde giderek daha yaygın hale geldiğini göstermektedir. 1990’lardan bugüne kadar genç yetişkinler arasında bağırsak kanseri vakalarının artışı, sağlık uzmanları için alarm zillerinin çalmasına neden olmuştur. Araştırmalar, her yıl bu yaş grubunda kanser vakalarının %2-3 oranında arttığını ortaya koymaktadır. Ancak neden bu kadar genç birey bağırsak kanserine yakalanıyor? Gerçekten bu hastalık yalnızca ileri yaştaki bireylerin sorunu olmaktan çıkıyor mu?
Genç bireylerde bağırsak kanseri riskinin artmasının birçok sebebi bulunmaktadır. Özellikle düzensiz beslenme alışkanlıkları, stresli yaşam tarzı ve fast food tüketiminin yüksek olması, bağırsak kanseri gelişim riskini artırmaktadır. Gençlerde erken teşhisin önemi ise bir hayli yüksektir. Çünkü mevcut belirtiler genellikle ilerleyen evrelerde belirgin hale gelmektedir. Gençlerde bağırsak kanseri belirtileri arasında karın ağrısı, kilo kaybı, sürekli yorgunluk hali ve bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler yer almaktadır. Kendi sağlığını ciddiye almayan ve doktora gitmeyi ihmal eden genç bireylerde bu belirtiler göz ardı edilmektedir.
Ayrıca toplumda bağırsak kanseri ile ilgili farkındalığın düşük olması, genç bireylerin hastalığı erken aşamalarda teşhis etme konusunda zorluk yaşamalarına yol açmaktadır. Bağırsak kanseri sıklığı hakkında genel bir bilgi eksikliği, gençlerin bu hastalığı ne denli ciddiye alması gerektiği konusunda yanlış eğilimler yaratmaktadır. Genç bireyler, ‘’Ben daha gençim, bunlar benim için geçerli değil’’ gibi düşünceler ile durumu göz ardı etmekte ve bu da hastalığın ilerlemesine neden olmaktadır.
Sonuç olarak, bağırsak kanseri toplumda artmaya devam eden ciddi bir sağlık sorunudur. Genç bireylerin de bu hastalığın potansiyel kurbanı olabileceğinin farkında olmaları gerekmektedir. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmek, düzenli fiziksel aktivitelerde bulunmak ve doktor kontrollerini aksatmamak, bu hastalığı önlemenin en etkili yollarıdır. Farkında olmak, erken teşhis ve tedavi şansını artırmaktadır. Bu nedenle, bağırsak kanserinin belirtileri hakkında bilinçli olmak ve sağlık kontrollerini düzenli olarak yaptırmak, genç bireylerin en önemli sorumlulukları arasında yer almalıdır.